ASP Otomasyon A.Ş.
Adres: Barbaros Mh. Başkan Sk. No: 14/2 Üsküdar - İstanbul
Telefon: +90 (216) 342 3206
Telefon: +90 (216) 342 3355
E-mail: [email protected]
İletişim Formu

İletişim Formu

Lütfen bekleyiniz.. E-posta adresi hatalı. * işaretli alanlar boş bırakılamaz. Formunuz başarılı bir şekilde gönderilmiştir. Hata oluştu lütfen tekrar deneyiniz.

Sanallaştırma Nedir? Docker’ın Normal Sanallaştırmaya Göre Avantajları Nelerdir?

Sanallaştırma diyince aklınıza ne geliyor? Sanallaştırma, bilgisayar veya sunucu gibi fiziksel kaynakların yazılım aracılığıyla sanal ortamlarda çalıştırılması işlemidir. Bu teknoloji, bir fiziksel varlığı (örneğin bir bilgisayar, sunucu veya depolama birimi) fiziksel olmayan bir sanal formda temsil ederek kaynakların daha etkili ve verimli kullanılmasını sağlar.

Sanallaştırma, iki ana türde gerçekleştirilebilir:

  1. Donanım Sanallaştırma: Bu tür sanallaştırmada, fiziksel bir sunucu üzerinde sanal makineler (VM) oluşturulur. Her bir sanal makine, kendi işletim sistemi ve uygulamalarıyla birlikte bir izole ortam sağlar. Bu sayede birden fazla işletim sistemi ve uygulamayı tek bir fiziksel sunucu üzerinde çalıştırabilirsiniz. Popüler donanım sanallaştırma platformlarından biri VMware ESXi'dir.
  2. Yazılım Sanallaştırma: Bu tür sanallaştırmada, uygulamaları birbirinden izole ederek ve gereksiz bir işletim sistemi katmanı oluşturmadan farklı yazılımları aynı işletim sistemi üzerinde çalıştırabilirsiniz. Bu, uygulama sanallaştırma veya konteynerleştirme olarak da adlandırılır. Docker, Kubernetes gibi popüler yazılım sanallaştırma araçları vardır.

Sanallaştırma, kaynakları daha iyi kullanmanın yanı sıra, bakım ve yönetim işlemlerini kolaylaştırır. Ayrıca, yedekleme, kurtarma ve ölçeklendirme gibi süreçleri de daha etkili bir şekilde gerçekleştirmenize yardımcı olur. Böylece, veri merkezlerinde, sunucu ortamlarında ve bulut altyapılarında daha verimli çalışma ve kaynak yönetimi sağlanır.

 

Docker, yazılım sanallaştırma veya konteynerleştirme teknolojisi olarak adlandırılan bir sanallaştırma yöntemidir. Bu yöntemde, uygulamalar ve tüm bağımlılıkları, izole bir çevrede çalıştırılmak üzere konteyner adı verilen hafif, taşınabilir ve kendi kendine yeterli birimlere paketlenir.

Docker, aşağıdaki temel bileşenlerden oluşur:

  1. Docker Engine: Docker'in çalışma ortamıdır. Ana bilgisayara yüklenir ve konteynerleri oluşturma, yönetme ve çalıştırma işlemlerini gerçekleştirir.
  2. Docker Image: Bir uygulamayı çalıştırmak için gereken her şeyi içeren, salt okunur bir şablon veya pakettir. İmage, bir işletim sistemi, uygulama kodu, bağımlılıklar, kütüphaneler ve yapılandırmaları içerebilir. Docker, Image'leri kullanarak konteynerler oluşturur.
  3. Docker Container: Docker Image'inden çalışan bir örnektir. İmage, birçok konteyner oluşturmak için temel alınabilir ve her konteyner, kendi izole çalışma alanına sahip olur. Konteynerler, izole bir çevrede uygulamaların çalışmasına ve çalıştırılmasına olanak tanır.

Docker'ın çalışma prensibi aşağıdaki adımlarla özetlenebilir:

  1. Image Oluşturma: Docker Image, bir uygulamanın ve bağımlılıklarının bir araya getirildiği şablonlardır. Image'ler, Dockerfile adı verilen özel bir dosya aracılığıyla belirli komutlarla oluşturulur. Bu komutlar, bir temel Image'ı alır ve üzerine uygulama kodunu, bağımlılıkları ve yapılandırmaları ekler.
  2. Image Paylaşımı: Oluşturulan Docker Image'ler, Docker Hub veya diğer Docker Image depolarında paylaşılabilir. Bu, başkalarının hazır bir Image kullanarak kolayca konteynerler oluşturmasını sağlar.
  3. Container Oluşturma ve Çalıştırma: Docker Engine, oluşturulan Docker Image'lerini kullanarak konteynerler oluşturur ve çalıştırır. Docker komutları veya Docker API'si aracılığıyla, Image'den yeni bir Container oluşturabilir ve başlatabilirsiniz. Her konteyner, izole bir çevrede çalışır ve diğer konteynerlerden ayrılmıştır.
  4. Container İzleme ve Yönetim: Docker, oluşturulan konteynerleri izleme, durdurma, başlatma, silme gibi yönetim işlemlerini kolaylaştıran araçlar sunar.

Docker, uygulamaların hızlı bir şekilde dağıtılmasını, taşınabilirliğini artırmasını ve sunucu altyapılarında kaynakları daha etkin kullanmasını sağlayarak, yazılım geliştirme ve dağıtım süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştıran popüler bir sanallaştırma yöntemidir.

Docker ile sanallaştırmanın birçok avantajı vardır. İşte Docker'ın sağladığı başlıca avantajlar:

  1. Hafif ve Hızlı: Docker, geleneksel sanallaştırma yöntemlerine kıyasla çok daha hafif ve hızlı bir yaklaşımdır. Konteynerler, sanal makinelerin aksine kendi işletim sistemine sahip olmadıkları için daha az kaynak tüketir ve daha hızlı başlatılıp durdurulabilir.
  2. Taşınabilirlik: Docker konteynerleri, uygulamaları ve bağımlılıkları bir arada paketler. Bu sayede, herhangi bir ortamda (geliştirme, test, üretim) çalıştırılabilirler. Uygulamaların taşınabilirliği, kusursuz bir şekilde dağıtım ve ölçeklendirme işlemlerini kolaylaştırır.
  3. Kolay Paylaşım ve Dağıtım: Docker Image'leri, uygulama ve bağımlılıklarını içeren hazır paketlerdir. Bu Image'leri Docker Hub gibi depolarda paylaşabilir ve diğer kullanıcılarla kolayca paylaşabilirsiniz. Bu, yazılım geliştirme süreçlerini hızlandırır ve ekipler arasında işbirliğini kolaylaştırır.
  4. İzolasyon: Docker, her bir konteyneri izole bir çevrede çalıştırır. Bu, bir konteynerde oluşan herhangi bir sorunun diğer konteynerleri etkilememesini sağlar. Böylece güvenlik ve stabilite artar.
  5. Etkin Kaynak Kullanımı: Geleneksel sanallaştırma yöntemlerinde her bir sanal makine, kendi işletim sistemi ve belleğiyle ağırlaşır. Docker konteynerleri, işletim sistemi çekirdeğini ve kaynakları paylaştığından daha etkin bir şekilde kaynakları kullanır.
  6. Altyapı Bağımsızlığı: Docker konteynerleri, işletim sisteminden bağımsız olarak çalışır. Bu, geliştirme ve dağıtım süreçlerinde farklı altyapılar arasında sorunsuz geçiş yapmayı sağlar.

Docker, bu avantajları sayesinde yazılım geliştirme ve dağıtım süreçlerini daha verimli, güvenli ve taşınabilir hale getirir. Bu nedenle, özellikle mikro hizmet mimarileri ve bulut tabanlı altyapılarla uyumlu olan modern yazılım geliştirme ve dağıtım projelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Docker ve sanal makinalar (VM) arasında önemli farklar vardır. Her ikisi de farklı sanallaştırma teknolojileridir ve farklı kullanım durumlarına yöneliktirler.

  1. Mimarileri:
    • Docker: Docker, konteynerleştirme teknolojisi üzerine kuruludur. Docker, host işletim sistemi üzerinde çalışır ve işletim sistemi çekirdeğini paylaşan izole konteynerler oluşturur. Her konteyner, bir uygulama ve bağımlılıklarını bir arada paketler ve çalıştırır.
    • Sanal Makineler: Sanal makineler, fiziksel bir ana bilgisayar üzerinde bir hipervizör aracılığıyla çalışan izole işletim sistemleri ve kaynaklarla donatılmış tam bir sanal bilgisayar sağlar. Her bir sanal makine, kendi işletim sistemi, belleği ve disk alanı ile bağımsız bir birimdir.
  2. Kaynak Tüketimi:
    • Docker: Docker konteynerleri, birlikte çalıştığı işletim sistemi çekirdeğini ve diğer sistem kütüphanelerini paylaşır. Bu nedenle, Docker konteynerleri oldukça hafif ve daha az kaynak tüketir.
    • Sanal Makineler: Sanal makineler, her biri kendi işletim sistemiyle birlikte çalıştığı için daha fazla kaynak tüketir. Her sanal makine için ayrı bir işletim sistemi yüklenmesi gerektiğinden daha ağır olurlar.
  3. Hız ve Performans:
    • Docker: Docker konteynerleri, doğrudan ana bilgisayarın işletim sistemi çekirdeği üzerinde çalıştığı için daha hızlı başlatılır ve durdurulur. Bu, daha hızlı dağıtım ve ölçeklendirme süreçlerini sağlar.
    • Sanal Makineler: Sanal makinelerin başlatılması ve durdurulması daha uzun sürer, çünkü her biri kendi işletim sistemi yüklenmesi gerektiğinden daha fazla zaman alır.
  4. İzolasyon ve Güvenlik:
    • Docker: Docker konteynerleri, izole bir çevrede çalışır, ancak aynı işletim sistemi çekirdeğini paylaştığı için tamamen izole değildir. Bu, potansiyel güvenlik açıklarının bir konteynerden diğerine yayılma riskini artırabilir.
    • Sanal Makineler: Sanal makineler, tamamen izole bir çevrede çalışır ve bu nedenle daha yüksek bir güvenlik düzeyi sağlar. Bir sanal makinede meydana gelen bir güvenlik açığı, diğer sanal makineleri etkilemez.
  5. Taşınabilirlik:
    • Docker: Docker konteynerleri, herhangi bir ortamda (geliştirme, test, üretim) çalıştırılabilirler ve Docker Hub gibi depolarda paylaşılabilirler. Bu, uygulama taşınabilirliğini artırır.
    • Sanal Makineler: Sanal makineler, çoğunlukla aynı hipervizörü kullanan farklı fiziksel makinelere taşınabilir, ancak farklı hipervizörler veya işletim sistemleri arasında taşınmaları daha karmaşıktır.

Genel olarak, Docker konteynerleri, daha hafif, hızlı ve taşınabilir bir yaklaşım sunarken, sanal makineler daha fazla izolasyon ve güvenlik sağlar. Hangi teknolojiyi kullanmanın uygun olduğu, projenin ihtiyaçlarına, kullanım durumuna ve mevcut altyapıya bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda, Docker ve sanal makineler bir arada kullanılabilir, örneğin, Docker konteynerlerini bir sanal makinede çalıştırabilirsiniz.

OPCTurkey, 2023